emile -j.j.Rousseau-kitap özeti


Emile kimdir? Emile J.J.Rousseau’nun yarattığı hayali bir çocuktur, öğrencidir. Beş bölümde kurgulanan bu kitap aslında Rousseau’nun insan eğitimi ve kültürel gelişimi hakkındaki kendine özgü düşüncelerinin bir derlenmesidir.

Birinci Bölüm:
Doğuştan ilk çocukluk çağının sonuna kadar

Her şey aslında iyi yaratılır. Doğduğunda her şey iyidir. Ancak insanlar ne canlıların nede eşyaların ilk haliyle saf ve temiz kalmasına izin verirler. İnsan doğuştan itibaren kendine bırakılmalı kendi özünde yetişmeli. Bozulmasına izin verilmemeli. Çocuğu toplumun isteklerine göre değil onun yeteneklerine isteklerine saf ve temizliğine göre yetiştirmeli. Her şeyden önce insanların doğuştan gelen yetenekleri var. Yaşadığımız süre boyunca insanlar tarafından eğitiliyoruz ve yaşadığımız tecrübeler sonucunda olgunlaşıyoruz. Çocukları yeteneklerini ortaya çıkarmaları ve olmak istedikleri şeyi olmaları için özgür bırakmalıyız. Yaşamak sadece nefes almak değildir. Kendimize özgü yanlarımızı alışkanlıklarımızı kullanmaktır. Çocuklara fazla korumacı yaklaşmamalıyız. Çocuk istese de istemese de acıyla tanışacak ve bu deneyimler onu kuvvetlendirecektir. Anne ve babalar en çok çocuğun fiziksel hastalıklara maruz kalmasından korkarlar ancak insanı ümitsizliğe düşüren ruhsal hastalıklardır. Çocuğa kır havası iyi gelir. Özellikle hayatının ilk senelerinde çocuğun soluduğu hava bünyesini etkiler. İmkân buldukça çocukları temiz hava alabilecekleri yerlere götürmeliyiz. Kalabalık yerlerde kaybettikleri enerjilerini tekrar kazanmalarını sağlamalıyız. Çocuklar her daim annelerinin dizlerinin dibinde olmamalılar. Hayatın yanında güvendiği bir kişi olmadan da devam edebileceğini görmeli. Bir çocuğun dilinden en iyi anneler anlar. En ufak mimikler biz anlamasak da anne çocuk arasında karşılıklı bir sohbet halini alır. Çocuğun diş çıkarmasından ağlamasına konuşmasından gramer yapısına her şeyden bahsediliyor. Ve her şeyin özünde zamanında yapmak yatıyor.

İkinci Bölüm:
Konuşan çocuk çağı

Biz sakin olmalıyız soğukkanlı olmalıyız. Bir çocuğumuz kaza geçirdiğinde onun yanına telaşla korkuyla yaklaşırsak kendini daha kötü hissedecek acısına korku eklenecektir. Çocuk acıyı da bilmelidir. Düşmekten canının acımasından korkmayacak. Düşe kalka yürümeyi öğrenecek. Unutulmamalıdır ki özgürlüğün sağladığı rahatlık duygusu birçok acıyı unutturur. Çocuk hayatın gerçek tadını tatmalıdır. Hayallerle kurulu bir dünyaya adım atmamalıdır. Bir çocuk ne buyurgan ne de uysal olmalıdır. Biz insanların birbirimize ihtiyacımız var ama bu muhtaçlık birbirimizin boyunduruğu altına girmemizi gerektirmez. Çocuk da öyle olmalıdır. Kimsenin boyunduruğu altına girmemelidir. Çocuğun hareketlerine karışmamalı. Çocuğun büyümesini gelişmesini sağlamak için fazladan çaba harcanmasına hiç gerek yok. Onu kendi haline bırakmamız bunların gerçekleşmesi için yeterlidir. Çocuk makul olan olmayan her şeyi ister. Bu yüzden çocuğunuza ağlayarak bir şey yaptırmayı alıştırmayın. Her ağladığında her istediğini vermeyin. Çocukları şımartmak onların mahvolmasına sebep olur. Çocuğumuzun arzularını istedikleri için değil ihtiyacı olduğu için karşılamalıyız. Küçük yaşta çocuklara mantık ve analiz yeteneği aşılamaya çalışmak çocuk için büyük talihsizliktir. Çocuğunuz zararlı bir şeylere ilgi duyuyorsa ona onun anlayamayacağı uzun uzun açıklamalar yapmanız gereksizdir. Yapmanız gereken tek şey onun ilgisini daha güzel bir alana yöneltmektir. Çocukların olur olmaz her isteklerini ne hep kabul edin ne de hep reddedin. Önemli olan makul isteklerse kabul edilmeli ve çocuk ikilemeden yapılmalı ancak makul bir istek değilse kabul edilmemeli ve hiçbir koşulda bu durum değişmemeli. Tutarlı olunmalı. Zamanından önce bilgi yüklenmeye çalışılmamalı. Bu onun bıkmasına bir süre sonra öğrenmeye kendisini kapatmasına sebep olur. Öğretmen sade ve doğal olmalıdır. Bu onun çocuklarla arasındaki ilişkinin güçlenmesine yardımcı olur. Öğretmen derslerine nutuktan çok güzel örneklere yer vermelidir. Bir çocuğa tutamayacağınız sözler vermeyin. Bir çocuğun üzerindeki etki vaat ettiklerini yerine getiren adamda daha çoktur. Çocuklarınız gün boyu oyun yonuyor diye korkmayın çünkü unutmayın onları hayata oyun hazırlar. Çocukları okumayı öğrenmeleri için yapılacak ilk şey onlara öğrenme arzusu uyandırmaktır. Çocuk her şey deneyerek öğrenmelidir. İyi bir anne- baba öğretmen olabilmek için öncelikle kendinize inanmalısınız. Yeterli donanıma sahip olduğunuza inanmalısınız. Çocuklarınızın hem sıcağı hem soğuğu tanımalarına izin verin. Çocukların büyümeleri için çok uyumaya ihtiyaçları vardır. Emile Rousseau’nun eğitimleri sonunda iyilik yapmayı seven cömert, mütevazı. Güçlü, şefkatli zorluklara karşı daha az telaşlı bir çocuk olmuştur.


Üçüncü Bölüm:
İlk gençlik çağı

On iki, on üç yaşlarında çocuk tıpkı arzuları kuvvetinden daha az ihtiyaçları olan yetişkinler gibidir. İnsan zekâsı sınırlıdır. Ve bu insan bazen kendisinden farklı yeteneklere sahip olan insanların varlığından haberdar olamaz. Çocuklar bu dönemlerde meraklı ve araştırmacı olurlar ve çocuk eğer durdurulmazsa içinde bulunduğu bu dönem onu ileriye götüren bir güç halini alır. Önceki deneyimlerimiz bizi bir sonrakine taşır. Çocuğu olaylara karşı dikkatli olmaya hazırlayın. Zor durumlarla başa çıkmayı öğrenebilsin. Çocuk yardıma ihtiyaç duyduğu durumlarda ona rehberlik yapın. Hata yaptığı zaman ani ve sert tepkilerle eleştirip düzeltmeye çalışmayın. Çocuk hata yaparak yanılgılara düşmeseydi doğrunun tam olarak ne olduğunu anlayamazdı. Bu yüzden ona doğruyu bulması için hatasının farkına varması için süre tanıyın. Çocuğun bir konuya ilgi duyabilmesi için ondan tat alması ilgi duyması gerekir. Zorlama ile çocuğun dikkatinin çocuğu yormasına usandırmasına sebep olursunuz. Çocuğa yaşına uygun ve faydalı her şeyi öğretmeye gayret edin. Çocuklara fayda kelimesini öğretmeye gayret edin. Bunu öğrendiklerinde onları idare etmek daha kolay olacaktır. Çocukların sorularına gelişigüzel cevap vermek onların kendilerini çok değersiz hissetmelerine sebep olacaktır. Mutlu bir çocuk esir olmadan vaktini kullanabilen ve zamanını iyi değerlendirebilen çocuktur. Bir çocuğun toplumsal bağlar hakkında fikir sahibi olmasını istiyorsanız onu farklı meslek gruplarının yer aldığı atölyeleri gezdirin. Çağı çocuk bu döneme kadar duygularıyla hareket ediyordu ancak şimdi muhakeme yeteneğine sahip. Fikirleri mukayese edebilir. Bu yetenek onu kuvvetli ve zeki olduğunun göstergesidir. Doğru kararlar verebilmenin en iyi yolu tecrübelerimizi mümkün olduğu kadar basitleştirmektir.

Dördüncü Bölüm:
Buluğ

İnsanın gerçek kişiliği bu çağda başlar. Bu çağda çocuklar çocukluktan çıkmak için krizler yaşar ve buhranlı anlar geçirir. Bu anlar kısa sürse de etkisi uzun süre devam eder. Çocuk huylarını değiştirir. Sık sık kızar. Gizli taşkınlıklar yaşar. Çok hassastır. Sebepsiz yere üzülür ve değersiz olduğunu düşünür. Bu ruhsal değişimlerin yanında birçok fiziksel değişim de yaşar. Bu durumlarda kontrolü bir an bile bırakmamamız gereklidir. Çocuk yaratılıştan iyiliğe eğilimlidir. Çocuk dışarıyla ilişkileri genişledikçe kıskanç, haşin, aldatıcı ve intikamcı olur. İnsanı esasta iyi yapan ihtiyaçların az oluşu ve kendisini başkalarıyla az mukayese edişidir. Çocuklar yalan söyleme alışkanlıkların büyüklerin yalan söylediğini hissettikten sonra kazanırlar. Çocukların yanında gizli ve esrarengiz tavırlardan kaçınılıp her şeyden sadelikle söz edilmelidir. Çocukların etrafındaki insanların onlarla terbiye sınırı içinde konuştuklarından emin olmalısınız. Mutlu bir sadelik içinde yetişmiş olan çocuklar vicdan ve merhamet sahibi olurlar. Sevgi dolu olurlar. Bir çocuğun merhametli olabilmesi için kendisi gibi acı çeken ve kendisine benzeyen diğer varlıkların mevcut olduğunu bilmelidir. Gençlere vermek istediğiniz dersleri nutuklardan fazla iş içinde gösterin ve yaptırın. Tecrübe ve uygulamayla öğrenebilecekleri dersleri teorik olarak vermekten sakının. Ergenliğe gelmiş gençlere çocuk muamelesi yapılmamalı. Onlara namusun sağlık kuvvet cesaret fazilet ve aşkla olan ilişkilerini izah ediniz. Yeni bir yaşa girerken ondan önceki yaşı küçümsemeyecek şekilde gençleri yetiştirirseniz yeni alışkanlıklar kazanırken eski iyi alışkanlıklarını kaybetmemeyi de öğrenir.

Beşinci Bölüm:
Genç Adam –“Hayata Giriş”

Erkek hayatının birkaç alanında erkektir. Kadın ise gençliğinden sonraki bütün dönemlerde kadındır. Kadın olmak zorundadır. Kadın sadakatli olmalıdır. Ve sadece kadının sadakatli olması yeterli değildir. Kocası akrabaları ve yakınları tarafından sadakatli mütevazı dikkatli saygılı vicdanlı olarak bilinmesi gerekir. Kadınların dünyaya asıl geliş amaçları doğurmaktır. Kadın ve erkeklerin vücut mizaç ve karakter itibariyle farklıdır. Aynı şekilde eğitilemezler. Kadınlar birçok şey öğrenmelidir fakat kendilerine faydalı olanı öğrenmeleri daha faydalıdır. Erkekler kadınlar olmadan yaşabilirler fakat kadınlar erkekler olmadan yaşayamazlar. Erkeklere ihtiyaçları vardır. Çocuklar büyüdükçe ilgi alanları farklılaşır doğal olarak. Bir kadında en önemli ve en beğenilecek yön uysal olmasıdır. Kadın erkek için değil kendisi için uysal olmayı öğrenmek zorundadır. Kadınlar modaya uygun değil kendilerine yakışanı giymelidir. Sophie de öyledir. Bir kadında olması gereken bütün güzel yönler vardır. Emile ve babası emile için uygun bir kız aramaya çıkarlar ve uzun ve eğlenceli bir yolculuk geçirirler. Çok yağmurlu bir günde köyün ortasında bir ev ilgilerini çeker. Ve o evdeki sophie adındaki kıza âşık olan emile evlenmek istediği kızı bulmuştur. Ve her türlü gereklilik yerine getirilip emile ve sophie evlenir. Birbirine uygun iki genç. Evlendikten sonrada mutlu olabilmenin tek yolu ve en basit yolu evlendikten sonrada çiftlerin birbirine âşık kalabilmeleridir. Bu da ancak evliliğe fazla yük bindirilmemesinden geçmektedir. Ve evlendikten sonra anne babaya düşen rehberlik görevi sona erer. Çiftler birbirlerine rehber olurlar.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Add to Technorati Favorites